Gelmeden önceki hafta, Salı günü kollarımdaydın; ne ara gittim?
Niye gittim?
Sarılsaydın da durdursaydın, gitmemi istemeseydin -istemediğin her halinden belliydi- gidemezdim belki. Kalırdım kollarında, kollarının arasında. Bekledin gitmemi. İstemedin ama bekledin. Biliyorduk ki gidecektim. Yoruldum çok.
Dudaklarını özlediğimi söylemiş miydim?
Odamı, yatağımı da özledim. Ama en çok o odadaki seni özledim ben. Bir gece de olsa, o odadaki varlığını, kokunu özledim. Gitme desen gitmek zorunda kalırdım.
Gitme diyemedin, yine gittim.
Seni çok seviyorum.